21 Şubat 2011 Pazartesi

içim rahat:)

Cumartesi'den beri yazıcam, fırsatım olmadı bir türlü. Ablam sağolsun beni bi kağıt oyununa sardırdı. Shangai Dynasty diye, gözüm ağrıyana kadar onu oynuyorum birkaç gündür. Neyse...
Anlatacaklarım var. Öncelikle, aile saadeti içinde oldukça güzel bir haftasonu geçirdiğimi söylemeliyim. Annemi de aldım, ablamlara gittik, 2 gün kaldık. Bol bol gezdik, eğlendik, hatta altımıza işeyene kadar güldük. Havam değişti, iyi oldu. Ama asıl keyfimi yerine getiren şey şu oldu. Ablamla uzun uzun konuştuk. Onun hayatını, benim hayatımı, annemi en çok da. Ve ikimizin de ortak düşüncelere sahip olduğunu görmek, ablamın manevi desteğini hissetmek beni çok mutlu etti. Annemle yaşadığım için kendimle ilgili daha doğrusu geleceğimle ilgili kaygılarım olduğunu bilen bilir. Mesela şunu düşünürdüm: Birgün tekrar evleneceğim ve o zaman sadece kocamla yaşayabileceğim bir hayatım ve de bir evim olsun istiyorum. Annem hep yakınlarımda olsun ama benim kendime ait ayrı bir hayatım olsun. Sanırım mantıklısı da bu zaten. Ve benim bu konuyla ilgili kaygılarım vardı. Ablamla konuştuk. Kendisi annemle birlikte yaşamak istediğini, benim hayatımın ne kadar zor olduğunu anlayabildiğini, annemin de yavaş yavaş bu duruma alışmasının iyi olacağını söyledi. Tabii bu hemen olacak birşey değil. Belki 1 yıl sonra belki 3 yıl sonra, ama en azından benim kafamdaki endişeler dağıldı, soru işaretleri yerlerini noktalara bıraktı. Şöyle düşündük. Ben yazın zaten neredeyse günde 10 saat iş yerinde olduğum için ve akşam ve haftasonları da fıttır fıttır gezdiğim için, annem 2-3 aylığına ablamın yanına gidecek. Tabii ben de arada gidip gelicem. En azından aklım evde kalmayacak. Yaşayan bilemez ama insanın aklının evde kalması, o kişinin yere göğe sığamaması ve gittiği yere hiçbir şekilde adapte olamamasına sebep oluyor. Bu yüzden de ablam sağolsun, cidden içime su serpti ve beni çok rahatlattı. Ben mutlu, ablam mutlu, annem mutlu:)
İçim huzurlu ya iş yerindeki huzursuz olan ve huzursuz etmeye çalışan insanlara bile gülüp geçiyorum. Koskoca insanlar ve neyin, kimin peşinde oldukları belli değil. Yaptığım en iyi ve en hayırlı şey, dersime girip çıkmak. Etraftan birisi bişey söylerse "hıhı" diyip dinlemek, geçmek. Ah be sevdiceğim burada olsaydı şimdi cennet gibi bir yer olurdu o 4 duvar. Mayıs gelsin, sevdicek gelsin artık!
İşte böyleee...herşey yolunda gibi çok şükür. Ama yine de içim buruk, bir yanım eksik sevdicek olmadığından dolayı. Yarın emdr var. Bakalım nasıl birşeymiş? Merak ve heyecan içindeyim...
İyi geceler...  

4 yorum:

  1. bana uğramana sevindim..öncelikle sana bloğunda HOŞGELDİN deme sevinci içindeyim..yazının konusu çok pozitif geldi.
    PARDON!! BU yazına direk daldığımdan son paragraftaki seni heyecanlandıran meraklandıran neydikine.?.;))

    YanıtlaSil
  2. canım mutlu olman çok güzel ve mutlu olduğun inan hissediliyor! :) hep böyle devam etsin kaygıları boşver her şey çok güzel olucak ;)

    YanıtlaSil
  3. @crazywoman ben de sevindim senin de uğramana. beni heyecanlandıran şey emdr denen birşeydi. psikoloğum uygulayacaktı bugün. kötü hissiyatların yerine iyilerini yerleştirme gibi birşey, yani iyi birşey:) ama haftaya kaldı, bugün sadece giriş yaptık:)
    @mia teşekkür ederim ederim canım. evet herşey çok güzel olacak, ve olsun hepimiz için:)

    YanıtlaSil
  4. bende ödülün ve mimin var :)

    YanıtlaSil