8 Ocak 2011 Cumartesi

özlem

İnsanın "özlem" duygusuyla kendini terbiye etme sürecinin tam ortasındayım...günlük hayat bir yandan akıp giderken ben günümü gecemi sevdiceğimin sesini duyduğum dakikalara bağlamış durumdayım...onun sesini duymak bana vitamin gibi antidepresan gibi geliyor, gerim gerim gerildiğim bir günün akşamında ya da baş rolünü kendisinin oynadığı bol rüyalı bir gecenin sabahında kendime geliyorum onunla konuşunca, sanki hiç gitmemiş gibi, sanki arayacakta bugün napsak acaba diye plan yapacakmışız gibi...biliyorum sevgilimin dışında hiçbir şeyden bahsetmez oldum blogta da, bunun sebebi hayatımda onun dışında kaydadeğer birşey olmaması...
2 hafta önce bünyeme musallat olan baş dönmesi, sersemlik, halsizlik hisleri henüz geçmediği için pazartesi günü check-up yaptırmaya gidiyorum.Ailemde herkes envai çeşit hastalıktan aramızdan ayrılmışken ben de aynı şeyleri yaşamamak, aynı acıları çekmemek için temkinli davranmaya zorunlu hissediyorum kendimi.Belki evhamdır, belki buhrandır, bunalımdır, belki de bir vitamine bakıyordur iyi hissetmem ama her ne ise bunu bilmek ve ona göre önlemimi almak ya da içimi rahatlatmak istiyorum.Yeni yıldan önce aldığım kararları yavaş yavaş uygulayabiliyor olmak da yapılması gereken bir işi bitirmenin hazzını veriyor bana.Mesela bugün de dişçiye gidip aylardır korkumdan yüzleşemediğim çürüklerimle yüzleştim.
Mutsuz değilim ama eksiğim.Ruhum yanım yok sanki, benimle değil.Çünkü kalbimin böcüğü benimle değil.Yaşamam gereken şekilde yaşamaya, saatleri doldurmaya bakıyorum.Bir an önce baharla birlikte sevdiceğimin de gelmesini umut ediyorum.Yaz gelsin, bu özlem geride kalsın, yapmak istediğimiz herşeyi yapabilelim, gitmek istediğimiz her yere gidebilelim istiyorum.
Umarım sağlık, mutluluk ve huzur hep bizimle olur ve bunlar bizimleyken biz de hep beraber oluruz...
İyi akşamlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder