5 Ocak 2011 Çarşamba

tahammül

Yılın ilk 5 gününün bilançosu: günde 2 kez sevdicekle telefonda konuşma, geçen hafta İskenderuna gidildiği için deli gibi telafi dersi yapma, az miktarda sigara (bırakma çalışmalarım azaltmayla sonuçlandı) ve bol miktarda özlem...yılbaşından sonra bizde kalan aile eşrafı da bugün itibarıyla dağılmış bulunduğu üzere yine yeniden annemle başbaşa kalmış durumdayım, yani huzur, sükunet, özgürlük ve hareket etme alanı mevcut evde...arkadaşlarımın pek çoğu ve bizim aile sevdiceğimin sevdiceğim olduğunu da öğrenmiş bulunuyor nihayet..gizli saklı birşeyin kalmamış olması da sanki daha çok konuşma, üzülme, surat asma lüksü veriyor bana..ne de olsa sevdiceğimsiz olmanın hüznünü saklamam için bir sebep de kalmamış oluyor, herkes biliyor işte neden suratsız olduğumu, oynamaya da gerek kalmıyor...oh be yani...
İş yerimde herşey aynı, herkes aynı..hamileler göbek büyütüyor, kendini profesyonel zanneden annecikler de onlara süpersonik tavsiyelerde bulunuyor...bazıları birbirinin ardından atıp tutarken, atıp tuttuğu kişiyle yüz yüze bakınca işler değişiyor, arkadan söylenenler unutuluyor...ben de seyrediyorum, evet oradayım, aklım da işimde elbet ama kalbim hep sevgilimde...sevdiceğin yokluğunda robotlaştığımı düşünüyorum, sevinmek yok, üzülmek yok, tepki yok...her akşam eve gelip aynı şeyleri yapıyorum, yemek-puzzle-mektup-uyku dörtlemesi...sabah da derse gidene kadar yapmam gereken işleri hallediyorum ve saatler böylece geçip gidiyor...
Gün sayma dedi sevgilim, ben de bıraktım bu yüzden, son 2 ay mı ne sayacakmışım galiba, şimdi sayılmazmış, öyle olsun bakalım:)
Yapılacak çok iş var ve mayısa kadar da bolca vaktim var halletmek için işleri...mayıstan sonrasına birşey kalmamalı ki her saniyemi sevgilimle geçirebileyim...O güne kadar şarkımızı dinleyip günde 2 kere de sesini duyup hayata karşı tahammül gücümü yükseltmeye çalışıyor olacağım...O geldiğinde ise "Siz o gün bayramı kutlamayı görün"....

http://www.youtube.com/watch?v=tHxfA5f_WT4

1 yorum: