3 Aralık 2010 Cuma

arabesk-marabesk

Bugün sevdiceğimin doğum günü..gece 12den beri kutlamalar devam etmekte...onun nasıl da mutlu olduğunu gözlerindeki ışıltıdan anlamak güzel...insanların onu ne kadar çok sevdiğini görmek de güzel..ama kimse benden çok sevmesin...
Gitmesine tam 1 hafta kaldı..bunu düşünmekten başka hiçbir şeyle uğraşamıyorum...hatta bununla da bilinçli olarak uğraşmıyorum ama aklıma başka hiçbir şey girmiyor..odaklandım kaldım bu konuya...gece yatarken, sabah uyanınca, günün her saatinde, her anında aklımda sadece bu var...onunla 1 dakika bile daha fazla beraber olabilmek için dünyaları yakacak durumdayım...başka da birşey umrumda değil...
Sevdiceğim sınav için 2 günlüğüne gitmişti burdan...O 2 günde bile çok özledim onu...sonra onun stresten kaynaklanan geçmek bilmeyen baş ağrısı benim de canımı yaktı...akşam dışarı çıktık...ondan, benden,  kalbimizdeki böcüklerden, eskilerden konuştuk..arabesk ruh hallerine boğuldum....çıkamıyorum da...insanlara bas bas bağırmak istiyorum sevgilimi bana bırakın sadece diye, hatta önce "var ya bu şahsiyet benim sevgilim" demek istiyorum...bla bla bla..her istediğimiz olmuyor işte...bu kadar basit bişey bile boğazında yumru olup kalıveriyor bazen insanın...insan bazen içi içine sığmazken, mutluluktan, heyecandan bağırıp çağırmak isterken donuk donuk bakmak, zaten çoktandır bildiği hikayeleri dinlerken ilk defa duyuyormuş gibi yapmak zorunda kalıyor...
Kolay değil gerçekten..şimdi şimdi daha iyi anlıyorum...hislerini özgürce yaşayamamak, diline ayar çekmek, tüm hissettiklerinin içinde patlaması zor...ama keşke gitmese de bunlara da razı olsam...keşke gitmese...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder